kuranı kerim dinle

Nebe Sûresi
سُورَةُ النَّبَأِ

Nebe Sûresi Dinle

Mekke döneminde inmiştir. 40 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “enNebe’”kelimesinden almıştır. Nebe’, haber demektir. Sûrede, ölüm ötesi hayatınvarlığını ispat çerçevesinde, kıyamet, öldükten sonra dirilme ve hesap için toplanma konularına yer verilmektedir.
Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla Birbirlerine neyi soruyorlar? ﴾1﴿ Hakkında ayrılığa düştükleri büyük haberi mi? ﴾2-3﴿ Hayır! İleride görecekler! ﴾4﴿ Hayır hayır! Yakında görecekler! ﴾5﴿ Biz, yeryüzünü bir döşek, dağları da (yeri dengede tutan) kazıklar yapmadık mı? ﴾6-7﴿ Sizi çifter çifter yarattık. ﴾8﴿ Uykunuzu dinlenme vesilesi kıldık. ﴾9﴿ Geceyi (uyku için) örtü yaptık. ﴾10﴿ Gündüzü de çalışıp kazanma zamanı kıldık. ﴾11﴿ Üstünüzde yedi kat sağlam gök yaptık. ﴾12﴿ Orada ısı ve aydınlık saçan bir lamba yarattık. ﴾13﴿ Size tohumlar, bitkiler, sarmaş dolaş olmuş bağlar bahçeler bitirmemiz için yoğun bulutlardan oluk gibi boşalan sular indirdik. ﴾14-16﴿ Şüphesiz ayırım günü vakit olarak belirlenmiştir. ﴾17﴿ Sûra üflendiği gün, bölük bölük Allah’a gelirsiniz; ﴾18﴿ Gökyüzü açılır da orada pek çok kapı oluşur. ﴾19﴿ Dağlar yürütülür, serap haline gelir. ﴾20﴿ Şüphesiz, azgınlar için barınak olan cehennem pusu kurup bekleme yeridir; ﴾21-22﴿ Orada (yaptıklarına) uygun bir karşılık olarak kaynar su ve yanan vücut akıntısı dışında bir serinletici, bir içecek tatmaksızın yıllar ve yıllar boyu kalırlar. ﴾23-26﴿ Doğrusu onlar hesaba çekileceklerini beklemiyorlardı. ﴾27﴿ Âyetlerimizi yalanladıkça yalanlıyorlardı. ﴾28﴿ Oysa biz her şeyi kayıt altına almıştık. ﴾29﴿ Tadın artık! Bundan sonra size arttırarak vereceğimiz şey ancak azaptır. ﴾30﴿İtaatsizlikten sakınmış olanlar için artık murada erme zamanıdır. ﴾31﴿ Bahçeler, üzüm bağları; ﴾32﴿ Gencecik yaşıt kızlar; ﴾33﴿ Dolu dolu kadehler. ﴾34﴿ Orada ne boş bir söz ne de yalan işitirler. ﴾35﴿ Bunlar rabbinin bol bol lutfettiği karşılıktır, bağıştır. ﴾36﴿ O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların rabbidir. O, Rahmân’dır. O’nun huzurunda kimse söz söyleyemez. ﴾37﴿ Ruh ve meleklerin saf saf olup durduğu o gün, ancak Rahmân’ın izin verdikleri konuşur ve konuşan da doğruyu söyler. ﴾38﴿ İşte bu, (geleceği) kesin olan gündür. O halde artık isteyen kendisini rabbine götürecek bir yol tutsun. ﴾39﴿ Kuşkusuz biz insanın önceden yapıp ettiklerini karşısında göreceği ve inkârcının, “Keşke toprak olsaydım!” diyerek dövüneceği gün gerçekleşecek olan yakın bir azaba karşı sizi uyardık. ﴾40﴿