kuranı kerim dinle

Kaf Sûresi
سُورَةُ قۤ

Kaf Sûresi Dinle

Mekke döneminde inmiştir. 45 âyettir. Sûre, adını başındaki “Kâf ” harfindenalmıştır. Sûrede başlıca İslâm inancının temel esasları çerçevesinde, Allah’ın birliğinin delilleri, Peygamberlik, öldükten sonra dirilme ve geçmişteki inkârcı milletlerin başlarına gelen felaketler, uğradıkları azaplar konu edilmektedir.
Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla Kāf. Şanı yüce Kur’an’a yemin olsun! ﴾1﴿ Kâfirler, içlerinden bir uyarıcının gelmesine şaştılar da, “Bu tuhaf bir şey, öldükten ve toprak olduktan sonra mı (dirileceğiz)? Bu olmayacak bir dönüş!” dediler. ﴾2-3﴿ Yerin onlardan neyi eksilttiğini (çürüttüğünü) bilmekteyiz; bizde her şeyi saklayan bir kayıt vardır. ﴾4﴿ Ayrıca bunlar gerçeği kendilerine geldiğinde hemen yalanladılar; tam bir tutarsızlık içindeler. ﴾5﴿ Üstlerindeki göğe bakmıyorlar mı? Hiçbir kusuru olmaksızın onu nasıl kurduk, nasıl süsledik. ﴾6﴿ Yeryüzünü de düzledik, üzerine sarsılmaz dağlar yerleştirdik, orada her türden güzel bitkiler yetiştirdik; ﴾7﴿ Bize yönelen her kula aydınlatıcı ve hatırlatıcı olsun diye. ﴾8﴿ Gökten bereketli yağmurlar indirdik, onunla nice bahçeler ve hasat edilen tahıllar yetiştirdik. ﴾9﴿ Bir de salkım salkım meyvesiyle göğe uzanan hurma ağaçları... ﴾10﴿ Hepsi kullara rızık olsun diye. O yağmurla ölü toprağa can verdik. İşte insanların mezardan çıkışları da böyle olacak. ﴾11﴿ Bunlardan önce Nûh kavmi, Ress ve Semûd halkı, ﴾12﴿ Âd, Firavun ve Lût’un kardeşleri, ﴾13﴿ Eykeliler ve Tübba‘ kavmi de yalanlamışlar, hepsi peygamberleri yalancılıkla suçlamıştı; sonunda onları uyardığım şey başlarına geldi. ﴾14﴿ Düşünseler ya, ilk yaratışta acze düştük mü? Buna rağmen onlar yeni bir yaratma konusunda şüphe içindeler. ﴾15﴿İnsanı biz yarattık ve elbette içinden geçenleri biliriz; sağında solunda oturmuş iki alıcı (yaptıklarını) alıp kaydederken biz ona şah damarından daha yakınız. ﴾16-17﴿ O hiçbir söz söylemez ki yanında çok dikkatli bir gözetleyici olmasın! ﴾18﴿ Bu durumda iken ölüm sarhoşluğu kaçınılamaz bir gerçek olarak çöküverir. (Ona şöyle denir:) “İşte bu, senin kendisinden kaçıp durduğun şeydir!” ﴾19﴿ Derken sûra üfürülür; işte bu, ceza uyarısı yapılmış olan gündür. ﴾20﴿ Her şahıs, yanında bir sürüp götüren görevli, bir de tanıkla gelir. ﴾21﴿ (Ona şöyle seslenilir:) “Sen bu konuda tam bir gaflet içindeydin, artık gözünden perdeni kaldırdık, şimdi gözün keskindir.” ﴾22﴿ Arkadaşı (melek), “İşte hep beraber olduğum şahıs burada” der. ﴾23﴿ (Ve şu emir gelir:) “Atın cehenneme her inatçı kâfiri! İyiliği engelleyen, hak tanımayan, insanları şüpheye düşüren, Allah’ın yanına başka bir tanrı daha koyan kimseyi, atın onu dayanılmaz azaba!” ﴾24-26﴿ Yandaşı (şeytan), “Rabbim! Onu ben azdırmadım, o kendisi apaçık bir sapkınlık içinde idi” der. ﴾27﴿ Allah şöyle buyurur: “Huzurumda tartışmayın, sizi daha önce uyarmıştım. ﴾28﴿ Bende söz değişmez ve ben asla kullara zulmetmem.” ﴾29﴿ O gün cehenneme “Doldun mu?” diyeceğiz; cevap verecek: “Daha yok mu?” ﴾30﴿ Allah’a itaatsizlikten sakınanlar için de cennet, iyice yakınlarına getirilecek. ﴾31﴿ Ve kendilerine şöyle denecektir: “İşte sizlere; daima Allah’a yönelen, O’nu aklından çıkarmayan, görmediği halde Rahmân’dan çekinip korkan ve samimi bir kalp ile gelen kimseye vaad edilen cennet! ﴾32-33﴿ Oraya esenlikle girin, bu sonsuza kadar sürecek gündür.” ﴾34﴿ Orada istedikleri her şey onlarındır, üstelik katımızda fazlası da vardır. ﴾35﴿Kendilerinden önce, onlardan daha güçlü olup yeryüzünde şehirler kurarak aralarında gidip gelen nice toplulukları yok ettik. Kurtuluş var mı? ﴾36﴿ Aklı olan veya şuurlu olarak söze kulak veren kimse için bunda büyük ibret vardır. ﴾37﴿ Gökleri ve yeri altı günde yarattık da en küçük bir yorgunluk çekmedik. ﴾38﴿ Resulüm! Sen onların söylediklerini sabırla karşıla; güneş doğmadan ve batmadan önce rabbini övgü ve tesbih ile an. ﴾39﴿ Gecenin bir kısmında ve secdelerin ardından da O’nu yücelterek an. ﴾40﴿ Seslenenin, yakın bir yerden seslendiği gün için dinlemede ol. ﴾41﴿ O dirilten sesi gerçekten işittikleri gün, işte o (ebedî hayata) çıkış günüdür. ﴾42﴿ Biz, ancak biz hayat verir ve öldürürüz, dönüş de elbet bizedir. ﴾43﴿ Yerküre kendilerinden ayrılıp paramparça olduğu gün göz açıp kapayıncaya kadar (o seslenene yöneleceklerdir); bu bizim için çok kolay bir toplamadır. ﴾44﴿ Onların ne dediklerini biz daha iyi biliyoruz. Sen onları zorlamakla görevli değilsin, uyarımızı ciddiye alanlara Kur’an’ı durmadan oku! ﴾45﴿